31 Ekim 2008 Cuma

Rondo Senfoni


Bir duman çıktı önce,
Yokken daha toprak ortada
Ve saçıldı evrenin sırları ortaya.
Sırlar belirledi sınırları,
Ne denizler vardı ne dönence.

Sonra iki yağmur tanesi düştü toprağa.
Töz belirledi kaderlerini.
İki yağmur tanesi önce dere oldu.
Sonra ırmak,
Irmak göle dönüştü, göl de denize.
Binlerce şey yazıldı haklarında;
Oysa kimse bir şey bilmiyordu!

Anlamaya çalıştık sırları göğe bakarak.
Kimi zaman dalarak içimize...
Bildiğimiz tek şey hiçbir şey bilmediğimizdi!
Işığını takip ettik apriorinin,
Kurtulmanın umuduyla.
Kimi zaman ayrı tuttuk tinle şekli,
Birleştirdik kimi zaman.
Yap boz misali...

Ardılları denizin, reddettiler bu dünyayı!
Önce şehirleri gezen bilgeler vardı.
Onları, bilgeleri anlatan bilginler,
Bilginleri şehirlerden çıkmayan tiranlar izledi;
Tözün ışığını ellerinde tutan.
Nasıl bilebilirdik bizden çok önce olanı,
Olacağı bilemeyeceğimiz gibi?

Bin yıl yaşadı insanoğlu bu karanlıkta.
Duman unutuldu, gökteki sır sayfalara indirgendi.
Kimse sorgulamadı,
Ta ki dönmeye başlayana kadar dünya tekrardan.

Hatırladılar doğayı, bilimi ve aklı.
Birbirlerini öldürdüler çıkarları uğruna.
Hem kendilerini yücelttiler,
Başkalarını aşağıladılar hem de.
Kılıçlarının ucunda dönmeye başladı dünya!

Tinle şekil gene ayrıldı.
Belirgin bir biçimde hem de!
Dünya hatırlandı, töz unutuldu!
İnsanlık kıvranmaya başlamıştı artık,
İyiyle kötünün savaşında.

Kimisi kendini yaratana tapmaya başladı,
Kendi yarattığına kimisiyse.
Kontrolden çıkmıştı her şey!
Işığında apriorinin ,
Ve rehberliğinde bilginlerin...

Aşkı hatırladılar,
Birkaç yüzyıl sonra unutacakları aşkı.
Karanlık, gizemli, ezoterik ,çekici geliyordu onlara.
Çırpınışları onları batırıyor ve çıkarıyordu sürekli!

Bilginlerle bilgeler çarpışmaya başladı ardından.
İki tarafın da silahları güçlüydü.
Acımasızdı iki taraf ta.
Kimin iyi, kimin kötü olduğu bilinmiyordu ama,
İnsanoğluna oluyordu olanlar.

Dumanı hatırladılar bu arada,
Şehirleri duman kapladı!
Yer ve gök onların kontrolünde sandılar.
Ve başkaldırdılar.
Kimisine göre cesurca,
Nankörce kimisine göre.

Bu destansı ve gıpta edilecek kadar basit hikayede,
Kimleri gördü dünya,
Ve dünyayı kimler gördü ama,
Hepsi göçtü.
İyisi, kötüsü, gerçekçisi ve romantiği,
Hepsi gittiler ardından miraslarını bırakarak,
Deneyimlediklerine akıl sır erdiremeden.

Ve insanlık birbirine girdi!
Tekrardan kandırılmaya başlandı insanlık!
Kendisinden başkasını düşünmez oldu kimse!
Bilinenlerin hepsinden şüphe edilmeye başlandı,
Bilindikten sonra şüphe edilenler.

Bu dünya kimleri gördü,
Kimler gördü bu dünyayı...
Önemi kaybolur hepsinin,
Aydınlıkla karanlığın uyumlu savaşımında.

Devam edecek bu devinim böyle,
Küçük ve büyük evren yok olana kadar.
Gelene kadar adalet günü...
Geldiğinde şükredeceğiz ve korkacağız bir yandan,
Çünkü ancak o zaman anlamış olacağız,
Gerçeği!

Hiç yorum yok: